Dr.Gürbüz ERTÜRK
www.activeveterinergrup.com
Hepimizin bildiği gibi
hastalıklar,hasta hayvanlarda birtakım davranış değişiklikleri oluşturur..Bu
yazıda ,paraziter invazyon ve enfestasyonların kedi ve köpeklerde oluşturduğu
davranış değişikliklerini ele alacağız.
Parazitler, soyucu-sömürücü
etkilerine ek olarak hayvanların davranışlarının da değişmesine neden
olabilirler.”İnsanlarda parazitlerin organizmaların davranışlarını değiştirici
etkisi olduğuna ilişkin çalışmalar var. Majör depresyon, parazit, virüs ve
bakterilerin neden olduğu bir tür bulaşıcı hastalık olabilir.. Bir defa aktif
hale gelince de beyindeki nörotransmitterleri değiştiren ve nesilden nesile
geçebilen bir şekle dönüşebilir” diyor Nörolog Çanlı.Yine insanlarda Dikkat
Eksikliği ve hiperaktiviteye de yol açabiliyor parazitler. Hayvanlarda
parazitler anksiyeteye neden olurlar.Bu
durumun uzun sürmesi hayvanların yaşam sürelerini ve kalitesini olumsuz
etkiler.Refah düzeyleri düşer.Oluşan kronik stresin etkileri gelecek kuşaklara
da aktarılır.Parazitlerin oluşturduğu davranış değişikliklerini bazı sistemlere
göre ele alırsak;
Nörolojik :
Nörolojik değişikliklerin ilk
belirtileri ruh halinin değişmesi şeklindedir.Merkezi sinir sistemini etkileyen
her durum,davranışı da etkiler.Sorun inrakranial (toksoplazma) olabileceği gibi
ekstrakranial de (parazit toksinleri) olabilir.
Beyinde etkilenen bölgeye göre
farklı yanıtlar oluşur. Önbeyin etkilenirse; öğrenilmiş davranışlar unutulur.
Limbik sistem veya hipotalamus etkilendiğinde ise duyusal ve motor fonksiyonlar
bozulur.
Nörolojik etkilenimde depresyonla
karşılaşabiliriz. Çeşitli düzeyde nöbetler, hava yutma ve kompulsif bozukluklar
da karşılaşılabilecek diğer davranış bozukluklarıdır. İnsanlarda varlığı
bilinen nörojenik ağrı ,hayvanlarda tespit edilememiş olmasına karşın ağrının
davranış değişikliklerinden sorumlu olduğu düşünülmektedir.
Nörojenik ağrı dışındaki
ağrıların davranış değişikliği oluşturduğunu biliyoruz. Fiziksel muayene ile bu
ağrının varlığını saptamak çoğunlukla mümkün olmaz.Ancak bazı davranış
değişikliklerinde ağrının varlığını düşünmeliyiz.Bunlar; agresyon, ajitasyon,
duruş bozukluğu, kafa sallama, inleme, kaşınma şeklinde sayılabilir. Bunların
hemen hepsini kulak uyuzu veya diğer paraziter hastalıkların neden olduğu
lezyonların sonucu olarak da görmekteyiz.
Dermatolojik:
Paraziter hastalıklar söz konusu
olunca deri önemli bir alandır. Pireler, keneler, uyuz etkenleri, sivri
sinekler ve tatarcıklar deride lezyonlar oluşturur. Bunların sonucu olarak;
kaşınma, kendini ısırma, takıntılı yalanma, kuyruk veya bacakları çiğneme, anksiyete
ve ağrı ortaya çıkar. Özellikle anksiyete ve ağrı agresyon sorununu oluşturur.
Hastalık tedavi edildikten sonra
bazı hayvanlarda , yukarıda sıraladığımız davranışlardan bir kısmı öğrenilmiş
davranış olarak devam edebilir. Parazitlerin oluşturduğu kaşıntı , kedi – köpek
için sahibinin dikkatini çekme şeklinde algılanır ise tedavi edildikten sonra
da dikkat çekme amaçlı devam edebilir.
Gastrointestinal :
Bağırsak parazitleri (tenya,
kancalı kurt, askarit, koksidia, giardia, toksoplasma)yeme alışkanlıklarını ve
dışkılama düzenini değiştirir. Kusma ve abdominal ağrı oluşturur. İrritabl
Bağırsak Hastalığına neden olurlar. Bunun sonucunda ishaller oluşur.
Tuvalet alışkanlığı edindirilmiş
köpekler, kum kutusunu düzenli kullanan kediler başka yerlere tuvaletlerini
yapmaya başlarlar.Böylece bu hayvanlarla ilgili eliminasyon problemleri gündeme
gelir.
Yalanma,hava yutma,dudak
şapırdatma karşımıza çıkan başka bir
davranış sorunudur. Hava yutma veya hava yakalama davranışı önceleri epilepsi ile
ilişkilendirilirdi.Ancak yapılan bir çalışmada bunun gastrit ve sindirim sitemi hastalıklarında
ortaya çıktığı kanıtlandı.
Parazit invazyonunun şiddetine
bağlı olarak pica ve koprofaji görülür. Yavrular sözkonusu olunca pica olayları çevreyi tanıma ve oyun gibi
algılanabilir. Bu nedenle sağaltım gecikebilir ve ölümle sonlanan durumlar
oluşabilir.
Özetle; bütün medikal
problemlerde olduğu gibi paraziter hastalıklar da kedi ve köpeklerde davranış
değişikliklerine neden olur. Hayvan sahiplerinin bize getirdiği hertürlü
davranış probleminde öncelikle sorunun arka planında bir sağlık probleminin
olup olmadığını araştırmalıyız. Probleme göre sağaltım uygulamalıyız.
Örneğin kulak uyuzu bulunan bir
kedi veya köpek kulağını ( sahibine göre boynunu) kaşır, kafasını sallayabilir,
yan tutabilir .O bölgeye dokunulduğunda hatta bölgeye doğru uzanıldığında
agresyon gösterebilir. Bu durumda sadece uyuzu sağaltmak yeterli olmaz. Bu
hastada dokunmaya karşı gösterilen reaksiyonun da giderilmesi gerekir. Bu yüzden hastalıklara hem medikel hem de
davranışsal tedavi uygulamalıyız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder